28 Ekim 2015 Çarşamba

meleklere duyuru...


Tüm Meleklere bir duyuru bir Çağrı var! Canım arkadaşım Tülin 'Bulut Gölgesi ' blogu sahibesi yeniden harika bir etkinlik ,  bir yardım çağrısında bulundu. Daha önce de Türk Böbrek Vakfı için çalışma düzenlemişti. Şimdi aynı kermes yeniden düzenlenecek!




Ve nasıl nelerle katılacağımızı Tülin şöyle özetlemiş:



Türk Böbrek Vakfı Tekirdağ Şubesi için Yardım Etkinliği düzenledik.

Yine çekmecelerinizde sahibini bekleyen, dolap içlerinde alınıp, örülüp hediyeliktir diye duran, çeyizinizden bir türlü kullanmaya fırsat yada ortam bulamadığınız ne varsa bize gönderebilirsiniz.

Yok, ben ille de satın alıp göndericem. Ne alabilirim ? Derseniz,

Bir hasta için gerekebilecek, kermeslerde satılabilecek her şey olur. Derim size sevinçle.

Havlu, çorap, çamaşır, giysi....

Sormak istedikleriniz için ben buradayım zaten :))

Olmadı e-posta da yollarsınız.

Paşa gönlünüz nasıl, neyi isterse.

01/12/2015 Tarihine kadar.


Daha detaylı bilgi isterseniz İşte Tülin'in blok linki   BURADAN direk ulaşabilirsiniz. Daha çok kişiye ulaşmak için lütfen duyurun....

18 Mart 2015 Çarşamba

Başağlığı

Canım arkadaşım (bulut gölgesi) Tülin, kocaman yürekli dost, sabır abidesi,iyilik meleği,sana ne desem az. Tanıyanlar biliyor zaten. Çok uzun zamandır o hastalıkla sende mücadele ettin,gecen gündüzüne,günlerin birbirine karıştı,kah üzüldün,kah güldün,kah ağladın. O küçücük acı ve üzüntü yüklü hastane odasına  bile sevimli diyebildin. Yinede son zamanlara kadar kimseye açmadın. Sonunda hakkın rahmetine kavuştu.Sen üzülme canım arkadaşım, sen bize,seni sevenlere lazımsın.

'' hayatımın yarısını paylaştığım insan kötü bir hastalıkla savaşıyor.Uzun hastane yatışları, zorlu tedaviler, on bir yıl önce gelip evimizin orta yerine kurulan hastalığın son bir yılda bize yaşattıkları.''

İşte bu sözcüklerle anlatmıştın kısaca bloğunda.
ALLAH 'tan sabır ve sağlık  diliyorum canım arkadaşım.

27 Aralık 2014 Cumartesi

Kavuştular.....


Canım Annem'den on ay sonra önceki gün  Canım Babam' da 52 günlük yoğun bakım sürecinin ardından Hakkın Rahmetine kavuştu,Sonuz yolculuğunuzda nurlar içinde yatın, mekanınız Cennet olsun canlarım........

7 Kasım 2014 Cuma

Canım Babam.

Canım babam, solunum yetmezliğine bağlı dört gündür yoğun bakımda, dualarınıza ihtiyacım var.

11 Nisan 2014 Cuma

23 Nisan'da Serebral Palsili Bir Çocuğun Meleği Siz Olurmusunuz?

Canım arkadaşım ''BULUT GÖLGESİ'' Tülinciğimin güzel etkinlikleri devam ediyor.
katkıda bulunmak isteyenler lütfen sayfasını ziyaret etsinler,çoğunuz zaten biliyorsunuzdur adresi,hepinize,hepimize kolay gelsin, sevgilerimle...
 

17 Mart 2014 Pazartesi

çok özledim........

     40 gün oldu bile seni toprağa vereli. En son bana ''abla'' derkenki bakışın hala gözlerimin önünde. Ne kadar zormuş yokluğuna alışmaya çalışmak, ne zormuş hiç bir şey olmamış gibi devam edebilmek ,ne büyük bir boşlukmuş senin yokluğun.Seni çok özlüyorum canım annem hemde çok. Hala,odana giremiyorum ,beni her gördüğünde yaptığın gibi, yüzünde kocaman gülümsemenle kollarını açmanı bekliyorum .Ama hiç merak etme babamı hiç yalnız bırakmıyoruz, senden sonra, önceden olduğu gibi, her akşam gidiyorum yanına,onun yalnız,kolu kanadı kırık haline dayanmak ne kadar zor olsada. Aslında sen çok uzun zaman önce bıraktın bizi, arkadaşımın dediği gibi,bir anne kız olarak en son ne zaman konuşmuştuk,en sevdiğimiz hamur işi tariflerini ne zaman almıştım senden, hatırlamıyorum,o kadar uzakki.Bu acı ne zaman hafifler,ne zaman kolaylaşır herşey bilemiyorum .İnşallah sonsuz mekanında cennetin kapıları sonuna kadar açılır senin için.Seni çok özlüyorum canım annem.
      Bugün canım kızımın doğum günü ,bir yanım mutlu, diğer yanım hüzünlü, hayat ne garip değilmi? İnşallah hayat sana karşı hep iyi davranır canım kızım,hep mutlu ,hep sağlıklı olmanı ,yürüdüğün yolda başarılı olmanı,hedeflerine dikensiz yollardan ulaşmanı dilerim. Beni benden çok düşünen, bazen eleştiren, bazende ablalık yapan,bazende nazlı bir bebek olan olan, canım kızım benim ,iyiki varsın, gülen, güzel yüzün hiç solmasın, seni çok ama çok seviyorum.

21 Ocak 2014 Salı

Yoruldum dostlar

  
   İmtahan dünyası derler ya,hakkaten doğruymuş, Allahım bizi nelerle sınıyorsun,dayanma gücü veriyorsun ama ya sonra? sonrasında bitmiş,pörsümüş ve psikolojik sorunları olan bir benle başbaşa kalmak var.
   Ya, ne kötü bir çelişkidir bu, bi yanda aman bişey olacakmı korkusu,bazen çok ama çok bunaldığın bir anda  nolacaksa olsun duygusu.
   Korkuyorum dostlar,yoruldum dostlar, sorumluluklarından kaçmayı istemek kötümü.
   Bir süre önce bahsetmiştim Alzheimer hastası annemden.Şimdilerde babamda da başladı aynı belirtiler, tekrar tekrar sorulan aynı sorular, huysuz ve mutsuzluk halleri,bide sürekli ama sürekli hastaneye gitmek isteği,
   Kendisini orada güvende hissediyor adam,  son 8  aydır annem yapmadığını bırakmadı babama (tabi hastalığının normaliteleri olarak)
     Nasıl bir hayal gücü yaratıyor bu hastalık inanamazsınız,babam yokken onu tecavüzden tutuklamışlar diye üzüldü ağladı,hasta diye ağladı,beni aldattı diye kızdı sinirlendi, hele hastanedeki ziyareti tam türk filmi modundaydı.Annem hayatında belkide ilk defa babama bu soruyu sordu ''beni seviyomusun''.
     Gülermisin ağlarmısın misali, bi yandan çok komik şeyler oluyor, bi yandan içini acıtan şeyler,annem beni ablası zannediyor artık.
    Yorgunum dostlar. Kana kana ağlayasım var, hiç kalkmadan uyuyasım var, bir çiçeğe bakıp mutlu olasım var ama olmuyor işte .

8 Kasım 2013 Cuma

en doğal sabunu biz yaptık


 Merhaba arkadaşlar, çok uzun zamandır buralarda yokum. Bu fotoğrafları da ne zamandır yüklemek üzere bekletiyordum.Eşim çok uzun zamandır doğal ürünlerle ilgileniyor, en son hobisi de evde sabun yapımı..
Şimdi kullanılan malzemeleri sayıyorum. Uzun plastik malzemenin adı mezur, içindeki bomemetre, yanındaki  de ph metre,(ph kağıdı) .Öncelikle meşe odununun külünü saf suda uzuun bir süre 1-1,5 ay kadar bekletiyoruz, arada bir karıştırılması gerekiyor.Bu süre sonunda kül suyu elimizde kaygan bir hale geliyor.


Şimdi önce külsuyunun ph'ı 13-14 olması gerekiyor, sonra bu oluşmuş külsuyunun bomesini bu şekilde ölçüyoruz, 24-25 değerinde olması gerekiyor.

Sol taraftaki sızma zeytinyağı, sağdaki ise kül suyu.Bir miktar ısıtılıyor. Her ikisinin derecesi 80-90 c olması gerekiyor.
Sonra ısıtılan külsuyu zeytinyağının üzerine yavaş yavaş yediriliyor.
Kaynamakta olan zeytinyağı ve külsuyu karışımı ara ara karıştırılıyor.

Bu karışımın sertleşmesi için bir miktar tuz katılması gerektiğinide unutmayalım
Kek kalıpları bu işe yaradı
Bunlarda bi başka model
Tabii kullanmadan önce en az  bir ay kurumasını beklemek gerekiyor.

7 Eylül 2013 Cumartesi

Ben bir yaş daha gençleştim,darısı sizlere inşallah.

Yorgun argın eve gelipte böyle bir sürprizle karşılaşmak herşeyi unutturdu bana. Canım kızım,bebeğim, bi tanem benim.Çook mutlu oldum çok.

9 Ağustos 2013 Cuma

Bize buyurmazmısınız

Merhaba, umarım hepiniz güzel bir bayram geçirmişsinizdir Bayramlarda genellikle şu olur, ramazan ayı boyunca sofralardan tatlı eksik olmaz, bayramdada herkes tatlı ikram eder. Yesen bi türlü yemesen bi türlü, e, evdede tatlı olur gına gelir tatlı yiyip tatlı ikram etmekten. Bende bunu düşünerek bu bayram değişik bi şey yaptım. Cevizli kek ,tadını da oldukça hafif tuttum.

Peynirli poğaça, koyu renkli olan kepekli un katkılı.



Yanına da güzel demli çay olmadan olmaz değilmi
 
Ha, karnı aç olanlarıda düşündüm, et sote



Pirinç pilavı

Yayla çorbası
Hepinize tadı damağında kalmış bir bayram, ve sağlıklı, güzel günler diliyorum. Bu arada kısaca tarifleri vereyim isterseniz. Kek için : 3 yumurta,1 su bardağı şeker, 1 su bardağı süt,1 su bardağı sıvı yağ ,kabartma tozu, dövülmüş ceviziçi ve aldığı kadar un. Peynirli poğaça : 1 yumurta, 1 su bardağı yoğurt, 1 su bardağı sıvıyağ,1 tatlı kaşığı tuz,bir çimdik şeker ,kabartma tozu ve aldığı kadar un. İçine peynir rendeleyip maydanoz katıyorum,üstünede yumurta sarısı.


Bu arada, bitirmekte olduğum kitabım da budur. Hakan Günday' dan Kinyas ve Kayra.  Çocukluktan arkadaş olan iki kafadarın akıl almaz maceralarını ve  yollarının ilginç bi şekilde ayrılmasıyla yaşadıklarını kinyas ve kayra'nın kaleminden ayrı ayrı  anlatıyor, henüz bitirmedim.


29 Temmuz 2013 Pazartesi

neler yaptım


Temmuzun başında iki yıldır denize hasret olan ben ve fizik doktorunun tavsiyesi üzerine (d vitamini eksikliği varmış)yakınlarda bir yere tatile gittik.Gittiğimiz gün hava yağmurlu ve bayağı serindi.Olsun nasılsa açacak değilmi.Bu resim ikinci güne ait ilk gün rüzgardan ve dalgalardan sahile bile yanaşamadık.İkinci gün yine serin olmasına rağmen ancak kıyıdan dönebildim.

İlk iki akşam bu şekilde oturduk battaniyeler ve sıcak içeceklerle.

Denize böyle (kedi ciğere bakar ) gibi baktık cankurtaranlar ve jandarma denize girmeye cesaret edenleri sürekli uyardı.Ancak üçüncü günden itibaren girebildik denize.

Böyle şirin patili dostlarla tanıştık

Bi taneside sahilde bizi buldu.

Şu şirineye bakarmısınız, yiyicem seni diye yanına yaklaştım,ciyak ciyak bağırdı yeme diye

İzmit'li Sabiş'i dinledik sesi çok güzel,çokta eğlendirdi

Hatta kızımla kalkıp oynadık


Sahilde akşam yürüyüşü çok keyifliydi

Gündüz bi simit ve meyve suyu yetti karnımızı doyurmaya

Misafirimiz bile oldu günübirlik


Kızımla bol bol güneşlendik.


Akşam kaldığımız yere dönmek zor oldu bu güzelim manzarayı bırakıp

Bu arada iki kitap bitirdim.Kayıp sembol,Güzel bir kitap ağırlıklı olarak masonları çok anlatmış ama sürükleyiciydi,tavsiye ederim. Şu çılgın türkler'de harika bir kitap.İstiklal savaşında türklerin ulusça yaptığı fedakarlıklar ve kazandığı zaferleri anlatıyor,duygulanarak okudum.Mutlaka okumadıysanız okuyun.

Döndükten sonrada yurdumuzun hazırlıkları ile ilgilendim.Bu odayı çok sevdim,paylaşmadan yapamadım.

Hepinize dalgasız güzel günler dilerim.

30 Mayıs 2013 Perşembe

Özel Akademi Erkek Öğrenci Yurdu

Uzak şehirlerde olup Kocaeli'de üniversiteyi kazanan erkek öğrenciler,evlatlarınız.Sıcak bir aile ortamında kalmak istermisiniz ? Ferah,her biri 30 m2olan odalarımızda,her öğrenciye ait bazalı yatak,dolap ve çalışma masası mevcut, 24 saat sıcak su , sınırsız internet,lig tv,spor odası,çamaşırhane,ortak kullanıma ait mutfakta ücretsiz çay,tost makinesi ve mikrodalga fırınını her  saat kullanabilme imkanı,ayrıca buzdolaplarında yiyeceklerinizi muhafaza edebiliyorsunuz,boş zamanlarınızda langırt,bilardo ve masa tenisi oynayabilir yada televizyon seyredebilirsiniz.Giriş parmak izi ile yapılmakta olup, kamera sistemimiz  mevcuttur. Gündüz ve gece güvenlik görevlisi size her sorununuzda yardımcı olmaktadır. Umuttepe ye  gidebilmek için okul saatinden 10 dk. önce uyanmanız yeterli çünki ulaşım 5 dakikalık mesafede. Yurdun önünden otogara,şehir merkezine ve umuttepeye sürekli otobüs mevcut. Kocaeli'de yurt arayan sizler yada tanıdıklarınız.
M.E.B.  Özel Akademi Yüksek Öğrenim Erkek Öğrenci Yurdu' nu görmeden kararınızı vermeyiniz.Ön kayıtlar Haziranın 25'ine kadar alınmaktadır. Yeni öğrencilerimizi bekliyoruz.

22 Mayıs 2013 Çarşamba

Okuduğum kitaplar

Benim oturduğum ev ile işyeri arası tam bir saat sürüyor,  uzun zaman önce bende yolda kitap okumaya başlamıştım. Evde ve işyerinde fırsatım olmadığı için bayağıda iyi oldu vaktin nasıl geçtiğini anlamadan kalıyorum. En üsten başlayayım. Elif Şafak-AŞK, çok güzel,tavsiye ederim,Canan Tan-İZ, oda çok güzel, tavsiye ederim.Sinan Yağmur,AŞKIN GÖZYAŞLARI,harika, tavsiye ederim.Stephan Mayer-TUTULMA,bir vampir kitabı, çerez niyetine tavsiye ederim.TAŞA DEĞEN SU, biraz sıktı çinde geçen isimleri ve konusu biraz dağınık .



Bunlarda çerez niyetine okuduğum kitaplar.

Kitaplıktaki yerlerini aldılar bile.

Bunlar da ödünç aldığm kitaplar.Krıstın Hannah-KIŞ BAHÇESİ , harika bir kitap.

Bunu da yurdun kitaplığında bulup okumuştum bayağı okuyanı olmuş belliki  . Stephen Kıng-KUJO, nefes nefese okunacak bir kitap, Bu yazarın bir çok kitabını okudum.Kesinlikle tavsiye ederim.

İşbaşı yapmadan önce dereotlu peynirli poça ve taze demlenmiş çay.
İşte Güne başlamaya hazırım. Hepinize  sağlıklı, mutlu gülücükler......

11 Mayıs 2013 Cumartesi

Çocukluğumuzda...

 Biz küçükken, anneler gününden bir hafta önce babamın önderliğinde evde hummalı bir fiskoslaşma başlardı.
Anneme ne alacağız en çok ne istiyor, kahvaltıyı kim hazırlayacak,şiiri kim okuyacak falan diye.
Her anneler gününde yaptığımız değişmez seramonimiz vardı. Öyle her anneye nasip olmamıştır herhalde.
Bir gün öncesinde hediyemiz hazır olur,en gizli yere saklayarak sürprizi bozmamaya çalışırdık.
Sabah erkenden kalkar,önce güzel bir kahvaltı sofrası hazırlar,sonra hepimiz  giyinirdik.Bu arada annem meraktan çatlasa bile onu yerinden kaldırmama görevi babamındı, Çünki, sebebini şimdi söyleyeceğim.
Sonra beş kardeş annemin başına dizilir,en küçüğümüz şiir okuyarak onu uyandırırdı. Ben küçükken şiiri ben okurdum, sonra kızkardeşim daha sonra en küçük kardeşim .
''Anneciğim seni ben,
Çiçeklerden yemişten,
Sarı saçlı bebekten,
Canımdan çok severim,
Gitme hep yanımda kal,
Beni kollarına al,
Pembe gülden daha al,
Yanağından öperim.''
Sonra hepimiz hediyemizi verir,sarılır öpüşür kahvaltımızı yapardık.
Sonra da bütün gün anneme kraliçeler gibi davranıp hiç iş yaptırmazdık.
İşte böyle arkadaşlar, Çocukken her şeyi ne kadar coşkuyla yaşamışız, hala düşündükçe mutlulukla gülümsüyorum.Ben böyle bi kutlama daha yaşayamadım. Burada aslında en büyük görev babamızın biliyormusunuz, o anneme bu kadar değer vermeseydi biz böyle bişey yapamazdık herhalde.Sonradan söylemekle olmuyor, içinde olacak insanın, bu başka bişey bambaşka ,karşı tarafa küçük mutluluklar yaşatmak, daha doğrusu küçük yada büyük, mutluluk yaşatmak.
Bu arada anneciği hayatta olmayan arkadaşlardan özür diliyorum onlar kutlamak istemedikleri en hassas günlerinden biri olmalı.
Kocaman mutluluklar yaşamanız dileğiyle........

10 Mayıs 2013 Cuma

Küçük mutluluklarım




Uzun zamandır balkonumda şöyle güzel çiçeklerim olsun diye eşimin başının etini yiyordum.
Sonunda bu güzel çiçekler balkonumu şenlendirdi, baktıkça mutlu oluyorum ,ne kadarda güzeller değilmi?
                     





Şimdilik bu kadar arkadaşlar. Ben çalışıyorum ama size güpgüzel bi hafta sonu diliyorum.